Archive For The “Satranç Hakkında” Category
Genç Karpov, eski kurtlardan Petrosian ile bir maçında sakin süren bir mücadelenin sonunda ağır bir yenilgiye uğrar. Maçtan sonra Petrosian’a sorar: “Ben bu partide hatasız oynadım. Nasıl oldu da sana yenildim?” Petrosian cevap verir:
“Tekniğin mükemmel. Ama karakterini güçlendirmen lazım.”
Marshall’ın Düşen Kalesi
Marshall’la Esser arasında 1911’de Amsterdam’da yapılmakta olan maçın bir oyununda Beyaz Şd1 oynayınca Marshall keyifle pürosunu yaktı. Bu sırada kalelerden birisi yere düştü. Kimi izleyiciler masanın altına eğilirken Marshall’ın şöyle dediği duyuldu: “Önemli değil, zaten gerek de yok!” ve …c3 oynadı. Rakibi bir an düşünüp sonra da terketti.
Aşağıdaki oyunla birçok yerde karşılaşabilirsiniz:
K. Schlechter – I. Perlis Carlsbad 1911, Slav Savunması
1.d4 d5 2.Af3 Ff5 3.c4 c6 4.Vb3 Vb6 5.cd5 Vb3 6.ab3 Fb1 7.dc6 Fe4 8.Ka7! Ka7 9.c7 1-0
Schlechter’in bir küçük incisi öyle değil mi? Ne yazık ki değil. Çünkü oyun gerçek değil. Son iki hamle Siyah 7..Fe4 oynasaydı ne olurdu yolunda bir nottan alınmış! Gerçek oyunda Siyahın hamlesi 7..Ac6. Gene Schlechter kazanmış ama 38 hamle sonra.
[Kaynak: Chess dergisi, Irving CHERNEV]
Fischer her yerde dünya şampiyonu Botvinnik’e meydan okuyordu. Karşılaşma başlamadan önce arkadaşları Botvinnik’e, Fischer’in karşısına çıkmamasını öğütledilerse de Botvinnik oynamakta ısrar etti.
Botvinnik’in, Smyslov’a karşı hazırladığı ve repertuarına aldığı Grünfeld savunmasındaki bir varyanta girdiklerinde, Fischer tahta başında, hayatında ilk kez karşılaştığı bu düzenlemede Botvinnik ve yardımcılarının gözlerinden kaçan, unutulan bir deliği bularak üstün duruma geçti.
Oyun ertelendiğinde Botvinnik’in durumu ümitsiz görünüyordu.
O gece Ruslar Botvinnik’i başka bir odaya aldılar.
Eski odasında ise Keres’in başkanlığında bir büyükustalar heyeti iki koldan analiz yapmaya başladılar.
Sabaha karşı büyükusta Geller, kurtarıcı varyantı buldu. Sabahleyin durumu Botvinnik’e rapor ettiler.
Oyun beraberlikle bitince Fischer’in hali seyredilmeye değerdi.
Dünya satranç eski şampiyonu Garry Kasparov 25. Kitap Fuarı’nı ziyaret için geldiği Türkiyede yaptığı bir söyleşi (yıl 2006) Kasparov, fuarda “Benim Ustalarım” adlı kitabının imza törenine katıldı ve bir konferans verdi.Kasparov, küçük bir satranççının “rakibiniz centilmence davranmadığında benim yaptığım gibi masayı terk eder misiniz” sorusuna karşılık olarak; “kurallardan ne kadar sapıldığına bağlı. Eğer kabul edilebilir ölçülerdeyse mücadeleye devam etmenizi öneririm. Hatta bu size karakterinizi güçlendirmek ve centilmence olmayan durumlarla mücadele etmek için bir fırsat verir. Çünkü maalesef hayatta da rakipleriniz her zaman centilmence davranmıyor” dedi.
Kasparov, bir diğer minik satranççının “yenilince üzülür müsünüz” sorusuna karşılık olarak da şunları söyledi: “Üzülmem, kendime kızarım. Nerede hata yaptığımı anlamaya çalışırım. Başarının anahtarı her zaman yenilginizden ders çıkarabilmektir.”
Garry Kasparov, İş Bankası’nın desteği ve satrancın okullara girmesiyle Türkiye’nin satrançta önemli bir atılımı gerçekleştireceğini belirterek tüm öğrencilere satrancın kişiliği ve zekayı geliştirici değerinden yararlanmaya çağırdı.
Bir yerlerde satranç oynayan iki insan keşfettiğinizi varsayalım. Olası arkeoloji bilgilerinizi boş çıkaracak bu keşfinizi değerlendirebilmeniz için özel bir formasyon gerekiyor. Büyük olasılıkla sizi görüp duymayacaklarından fark edilme kaygısı duymadan beklemede olan tarafın arkasına yerleşip, konumu incelemeye başlayabilirsiniz. Bu noktada beklemedeki oyuncuyu doğru saptamış olmak elzemdir.Başlarda iki oyuncunun da ölü olduğu sanısına kapılabilirsiniz.
Oyunculardan birinin yüzüne tutacağınız aynanın üzerinde oluşan buğu hayatta olduklarını kanıtlar. Az sonra karşınızdaki oyuncu hafifçe dudaklarını nemlendirecek ya da gözlerini kısacaktır. Bunu takiben yavaş çekimli bir filmde genç bayana tuzluğu uzatan Clark Gable edasıyla bir taşı yerinden kaldıracak ve başka bir kareye bırakacaktır.Bu noktada tahtadan biraz uzaklaşmakta fayda var. Yaslanmakta oldukları kollarını ve üst üste attıkları bacaklarını değiştiren oyuncular sizi görmeseler de varlığınızdan size çarparak haberdar olabilirler. Bu esnada gerçekleşen her şey işitme yoluyla da duyumlanabilir.
Durum dinginliğe kavuşurken siz de diğer oyuncunun arkasına yerleşebilirsiniz.Dikkatinizi tahta üzerinde yoğunlaştırmakta güçlük çekebilirsiniz. Bu da bir iki optik numarayla çözümlenebilir. Örneğin siyah ve beyaz karelere uzun süre dikkatle bakarsanız, zıplayıp yer değiştirmeye başlarlar. Siyah kareler bir iki santim havalanıp, yavaşça beyaz karelerin üzerine binerler. Aniden odak değiştirirseniz bu sefer aynısını beyaz kareler yapacaktır. Şaşı kalmak korkusuyla gözlerinizi kapayacak olursanız, kafanızda satranç tahtasının pembe-yeşil bir modeli canlanır.
Siz bunlarla eğlenirken oyuncular bir sonraki hamle için hazır duruma gelirler.
TÜRKİYE SATRANÇ KRONOLOJİSİ |
|
| 1936 | Ankara Satranç Derneği kuruluyor. |
| 1943 | İstanbul Satranç Derneği kuruluyor. |
| 1954 | Satranç Federasyonu kuruluyor. |
| 1962 | Türkiye ilk kez Satranç Olimpiyatları’na katılıyor. (15. Olimpiyat-Varna) |
| 1966 | İlk kez Türkiye Birinciliği düzenleniyor. |
| 1966 | Türkiye, Havana Olimpiyatına katılıyor. |
| 1969 | İstanbul’da Pakistan,İran ve Türkiye’nin katıldığı R.C.D. Turnuvası yapılıyor. |
| 1970 | Bu yıldan itibaren Türkiye, Gençler Kategorisinde Balkan,Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına katılmaya başlıyor. |
| 1971 | Türkiye, Atina’da düzenlenen Balkan Şampiyonasında oynuyor. |
| 1974 | İlk kez Türkiye Bayanlar Birinciliği düzenleniyor. |
| 1975 | İtalya’da oynanan Zonal Turnuvada İlhan Onat ve Nevzat Süer uluslararası usta unvanı kazanıyor. |
| 1980 | Bu tarihten itibaren MEB tarafından düzenlenen ilk,orta ve liselerarası satranç şampiyonaları yapılıyor. |
| 1983 | Uluslararası Çeşme Açık Satranç Turnuvası düzenleniyor. |
| 1984 | Uluslararası Kadıköy açık satranç turnuvası düzenleniyor. |
| 1986 | Dubai Olimpiyatında Turhan Yılmaz uluslararası usta ünvanını kazanıyor. |
| 1988 | Selanik Olimpiyatında Suat Atalık uluslararası usta ünvanını kazanıyor. |
| 1988 | Uluslararası İstanbul açık satranç turnuvası düzenleniyor. |
| 1990 | Uluslararası Kuşadası açık satranç turnuvası düzenleniyor. |
| 1991 | Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne bağlı Satranç Federasyonu kuruluyor. |
| 1992 | Filipinler Satranç Olimpiyatına katılıyoruz. |
| 1993 | Ankara’da Balkan Şampiyonası düzenleniyor. |
| 1993 | Atina’da yapılan Zonal Turnuva’da Nilüfer İpek uluslararası usta unvanını kazanan ilk bayan satranççımız oluyor. |
| 1993 | Suat Atalık Atina’da oynadığı turnuvada gerekli normu tutturarak büyük usta unvanı kazanıyor. |
| 1994 | Moskova’da Satranç Olimpiyatına katılıyoruz. |
| 1995 | Ankara’da zonal turnuvası yapılıyor. |
| 1995 | Türkiye’de ilk kez deplasmanlı satranç ligleri yapılmaya başlanıyor. |
| 1996 | Erivan’da Satranç Olimpiyatına katılıyoruz. |
| 1998 | Elista’da Satranç Olimpiyatına katılıyoruz. |
| 1998 | Uluslararası Edirne Açık Satranç Turnuvası düzenleniyor. |
| 1998 | Dünya Çocuklar Satranç Olimpiyatı Türkiye’de düzenleniyor. |
| 1998 | Türkiye, 2000 satranç olimpiyatlarına ev sahipliği yapma hakkını kazanıyor. |
| 2000 | 34. Satranç Olimpiyatları İstanbul’da 28 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında düzenleniyor. |
| 2000 | 71. FIDE Kongresi İstanbul’da düzenleniyor. |
| 2000 | Suat ATALIK 2000 yılında Türk Milli Takımında oynamak istemediğini bildirdi ve Bosna-Hersek Milli Takımına geçti. |
| 2001 | Ünvanlı oyuncularımızın sayısı şöyleydi: Uluslararası Usta (IM) 3, Bayan Uluslararası Usta (WIM)1, FİDE Ustası (FM) 12 tane. |
| 2001 | 2001 yılı lig şampiyonluğunu İTÜ Spor Kulübü kazandı. |
| 2001 | Son seçimlerde 4 aday arasında başkanlık mücadelesi yaşanmış ve Ali Nihat YAZICI seçimi kazanarak 3. TSF Başkanı olmuştur. |
| 2001 | Antalya’da 1-10 Nisan 2001 tarihleri arasında 1. Uluslararası GM Turnuvası düzenlendi. |
| 2001 | Yunanistan’ın Selanik Kentinde 31 Mayıs-3 Haziran 2001 tarihleri arasında yapılan 12 Yaş Grubu Balkan Takımlar Şampiyonasında Milli Takımımız 1. oldu. |
| 2001 | Yunanistan’ın Selanik Kentinde 26-31 Ağustos 2001 tarihlerinde yapılan Balkan Şampiyonasında Türkiye 1. oldu. |
| 2002 | Uluslararası İstanbul Festivali düzenlendi, ardından İzmir’de Uluslararası İzmir Açık Turnuvası organize edildi. |
| 2003 | Mayıs ayında Avrupa Bireysel Şampiyonası İstanbul Kumburgaz’da gerçekleşti. |
| 2004 | Avrupa Bireysel Şampiyonası Antalya-Belek’te gerçekleşti. Aynı yıl Temmuz ayında Avrupa Yaş Grupları Şampiyonası Nevşehir Ürgüp’te organize edildi. |
| 2004 | Ağustos ayında Uluslararası İzmir Açık, Uluslararası İstanbul Satranç Festivali ve Dünya Üniversiteler Şampiyonası gibi çok önemli turnuvalar gerçekleşti. |
| 2004 | 2004 yılında çıkartılan Özerklik Yasasıyla, ilk Özerkleşen Federasyon Türkiye Satranç Federasyonu oldu. |
| 2004 | 26 Aralık 2004’te yapılan seçimde Ali Nihat YAZICI tekrar TSF Başkanı oldu. |
| 2004 | Okulda satranç projesi, Milli Eğitim Bakanı Doç.Dr.Hüseyin Çelik’in de imzasıyla çocuklarımızın geleceğine yönelik bir hamle oldu. |
| 2005 | Türkiye Süper Ligi Türkiye İş Bankası Satranç Ligi adını aldı. |
| 2005 | Eylül ayında Türk Satrancının yetiştirdiği en büyük isim GM Suat ATALIK yuvaya döndü. |
| 2005 | 2 Haziran 2005 yılında Türkiye Satranç Federasyonu ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında protokol imzalandı. |
| 2005 | 2005 yılı Aralık ayında İstanbul’da Dünya Gençler Şampiyonası yapıldı. |
| 2006 | 2006 yılında uluslararası yarışmalarda büyük derecelere imza atıldı. Suat ATALIK Akdeniz Bireysel Şampiyonası’nda 1.oldu. Ekaterina ATALIK Akdeniz Bireysel Şampiyonası’nda 1. olurken Zehra TOPEL 2. sırada yarışmayı tamamladı. |
| 2006 | Nisan ayında Kuşadası’nda düzenlenen Avrupa Bireysel Şampiyonası’nda Milli Oyuncumuz Ekaterina ATALIK Avrupa Şampiyonu oldu. |
| 2006 | Minik sporcularımızdan Cankut EMİROĞLU Yunanistan’da yapılan II.Okullararası Dünya Şampiyonasında 1. oldu. |
| 2006 | 8-17 Eylül’de Karadağ’ın Herzeg Novi kentinde yapılan Avrupa Yaş Grupları Şampiyonası’nda Milli Oyuncumuz Kübra ÖZTÜRK 16 yaş altı Avrupa Şampiyonu oldu. |
| 2006 | 2006-2007 öğretim yılında Satranç İlköğretim okullarında seçmeli ders olarak okutulmaya başlandı |
İ.Ö 4000 :
Mısır’da Kraliçe Nefertiti’ye ait pramitin üzerindeki plaka kayıtlar, satrançla ilgili bilinen ilk dökümanlardır.
İ.Ö 13’üncü yüzyıl :
Troya Kuşatması sırasında Palamades’in bu oyunu bildiği ve bu nedenle “Tahta At” ile tuzak kurma fikrini geliştirip uyguladığı bilinmektedir.
İ.Ö 218 :
Kartacalı Hannibal Romalılar’a karşı fillerle kuzeyden saldırma stratejisini geliştirip başarılı bir biçimde uyguladı. Ancak, iklim koşullarını hesaba katmamış olması, yüksek askeri ve satranç dehasının yanında yaşının genç oluşunun getirdiği deneyimsizlikten kaynaklanıyordu.
İ.S 380 :
Satrançla ilgili bulunan ilk yazılı belgelere, Hint hükümdarı II. Chandragupta zamanında ve “Çaturanga” adlı Sanskritçe oyunda rastlanmaktadır.
531 – 579 :
Bu dönemde yaşayan İran Şahı I. Hüsrev’e satranç takımı hediye edildi ve oyun “Çatrang” adını aldı.
600 :
Hindistan’ın Pencap bölgesinde oyunun normları bugünkü biçimini aldı. Aynı yıl Araplar’ın İran’ı istila etmesi ile oyun Arap ve İslam dünyasında kabul gördü ve adı “Satranj” olarak değişikliğe uğradı. Yine bu yıllarda satrancın, Çin’de “Sat-RanÇu” adıyla oynanmaya başlandığı bilinmektedir.
714 :
Said İbn-i Cubayır’ın satrancı körleme oynadığı bilinmektedir.
800 :
Emevi Devleti, satrancı İspanya’ya taşıdı. Harun Reşid, Fransa Kralı Charlemagne’ye satranç takımı armağan etti.
834 – 842 :
İlk satranç problemi Bağdat’ta Halife Muttasım Billah tarafından hazırlandı.
946 :
Bulunduğu çağın en güçlü satranççısı olarak Türk Assuli kabul edilmektedir.
1000 :
Satranç, Bizanslılar, Ruslar ve Vikingler tarafından da oynanmaya başlandı.
1011 :
Firdevsi’nin ünlü “Şehname” sinde satranç oyununa geniş biçimde değinilmektedir.
1061 :
Kilise, satrancı İslam kültürünün bir parçası olarak ilan etti ve oynayanları aforoz etti.
1200 :
Fransız romanı “Huon de Bordeaux” da, Huan, Kral Ivory’nin kızıyla, kazanırsa geceyi birlikte geçirmek ve yenilirse başının kesilmesi koşuluyla satranç oynadı.
1283 :
“Akıllı Alfons’un Oyunları” adlı kitap, bilinen ilk satranç kitabıdır.
1475 :
Avrupa’da oyunun içine Kraliçe (Vezir) ve Papaz (Fil) dahil edilerek, oyunun üstünde bulunan İslam kültürünün bir parçası olma gerekçesi ve dolayısıyla da aforoz edilme tehlikesi ortadan kaldırıldı. Bu da satranç zekasının en despot kafa yapılarını bile ikna ederek düzeltebildiğinin diğer bir işaretidir.
1492 :
Kristof Kolomb, Marco Polo’nun doğu serüvenlerini okuduktan sonra çok etkilenmiş, yaşam biçimini buna göre yönlendirmiş ve uzun deniz yolculuklarına çıkarken yanına aldığı eşyaların arasına satranç takımını da koydu.
1495 :
İlk pratik satranç kitabı İspanya’da Lucena tarafından yazıldı. El yazması olarak 20 bin kopyasının çoğaltıldığı bilinmektedir.
1510 :
Yavuz Sultan Selim, şehzade iken sivil kıyafetle Safevi Devleti’nin başındaki Şah İsmail ile ünlü satranç karşılaşmasını yaptı. Yavuz Sultan Selim, 1514’de Safevi Devleti’ni devirdiğinde, elde edilen ganimetler arasında 8 bin adet satranç takımının bulunduğu arşivlerde yer almaktadır.
1575 :
İlk uluslararası satranç müsabakası Madrid’te Kral II. Philip’in sarayında yapıldı.
1700’ler :
Satranç kafeleri moda haline gelmeye başladı.
1747 :
Fransız Philidor, Suriyeli Stamma’yı 8-2 yendi.
1749 :
Philidor’un yazdığı “Analyze des Echecs” de satranç, tarihi belgelere dayanılarak anlatıldı. Bu belgelere göre Heredot, Euripedes, Pliostratus, Homer, Virgil, Aristotle, Seneca, Plato, Ovid, Horace, Quintilian ve Martial’ın satranç oynadığından söz edilmektedir.
1769 :
İlk satranç makinesi “Türk”, Baron Von Kempelen tarafından icat edildi.
1783 :
Philidor aynı anda üç kişi ile oynayarak ilk çoğul gösteriyi gerçekleştirdi.
1790 :
Sir William Jones’un “On the Game of Chess” adlı kitabı yayımlandı.
1793 :
Eyles Irwin’in “Account of the Chinese Game of Chess” adlı kitabı yayımlandı.
1795 :
Philidor öldü. Verdoni, Sarratt ve Deschalpelles sonraki otuz yılın en güçlü satranççıları oldular.
1801 :
Captain Cox’un “On the Burmha Game of Chess” adlı kitabı yayımlandı.
1804 :
İlk posta yolu ile oynanan satranç oyunu Breda ve Hague oyuncuları arasında gerçekleşti.
1813 :
9 Haziran 1813 tarihinde, dünyada ilk kez Liverpool Mercury gazetesi satranca köşe ayırdı.
1824 :
Londra – Edinburg arasında yazışmalı satranç maçı oynandı ve Edinburglular iki galibiyet, iki beraberlik ve bir yenilgi ile maçı kazandılar.
1836 :
İlk satranç dergisi olan “La Palamade” Paris’te yayımlandı.
1844 :
İlk telgraf ile maç Baltimore ve Washington DC kentleri arasında oynandı.
1854 :
İlk problem yarışması Londra’da yapıldı. Walter Grimshaw kazandı. Yarışmaya yalnızca İngilizler katıldı.
1857 :
Murphy aynı anda 51 yarışmacıya karşı oynadı.
1859 :
Rusya’da ilk satranç dergisi “Shakhmatny Listok” yayımlandı.
1876 :
New York’ta parlak ödüllü turnuva gerçekleşti.
1878 :
Telefonla ilk satranç maçı İngiltere, Derbyshire’de gerçekleşti.
1881 :
“British Chess Magazine” yayımlanmaya başladı. (Kesintisiz olarak hala yayımlanmaktadır)
1883 :
Londra turnuvasında, Thomas Bright Wilson’ın tasarımladığı satranç saatleri kullanılmaya başlandı.
1886 :
İlk resmi dünya şampiyonluk maçı Steinitz ve Zukertot arasında gerçekleşti. (+10 = 5-5) skorla Steinitz Dünya Şampiyonu oldu.
1887 :
Londra satranç ligi kuruldu.
1895 :
İsviçre Zürih’te yapılan turnuvada Dr. J.Muller’in geliştirdiği “İsviçre Sistemi” denilen eşlendirme kullanıldı.
1902 :
İlk radyo ile satranç karşılaşması Atlantik’te gerçekleşti.
1924 :
Uluslararası Satranç Federasyonu FIDE kuruldu. (Federation Internationale des Eches)
1928 :
Uluslararası Yazışmalı Satranç Federasyonu IFSB kuruldu. (International Fernschach Bund)
1945 :
ABD – SSCB arasında radyo ile satranç maçı oynandı. (Maç, İkinci Dünya Savaşı’nın bitimini kutlama etkinlikleri kapsamında düzenlenmişti.)
1950 :
FIDE satrançta unvanları vermeye başladı. (IGM, IM gibi.)
1951 :
Yirmi yaş altı Dünya Şampiyonluğu maçları başladı.
1952 :
Kenneth Harkness, turnuvalarda “kuvvet puanı” (rating) hesaplamalarını gerçekleştirdi.
1953 :
Yazışmalı Satranç Federasyonu unvan vermeye başladı.
1957 :
Bayanlar, satranç olimpiyatlarına dahil edildi. Avrupa şampiyonası yapıldı.
1958 :
Bilgisayarlarda satranç oynanmaya başlandı.
1971 :
Avrupa Gençler Şampiyonası yapıldı.
1972 :
Fischer, dünya şampiyonluğunu Ruslar’dan alan ilk batılı dünya şampiyonu oldu.
1975 :
Fischer satrancı bıraktı ve milyonlarca doları reddetti.
1976 :
Satranç bilgisayarları evlerde kullanılmaya başlandı.
1996 :
Kasparov dünyanın en gelişmiş bilgisayarı olan IBM Deep Blue’yu 4-2 yendi.
1997 :
Kasparov geliştirilmiş IBM Deep Blue’ya karşı 3-1/2-2-1/2 skorlarla maçı kaybetti. Bu olay dünya satranç tarihinde bir dünya şampiyonunun bilgisayara karşı kaybettiği ilk maç olarak tarihe geçti.
Kaynak : http://www.hbalman.com/kultur/3/satranc.html
|
|
I. Anlatım Satrancın, zamanımızdan en az 4000 yıl önce Mısır’da oynandığına dair bulgular piramitlerdeki kabartmalarda bulunmaktadır. Yine Çin’de, Mezopotamya’da ve Anadolu’da oynanmaktaydı. Oyunun bugünkü adını alması, MS 3. – 4. yüzyıllarda Hindistan’da, oyuna ÇATURANGA denmesi ile başlar. Satranç ile ilgili ilk yazılı belgeler Hindistan’dan kalmadır. Daha sonra satranç İran’a, onlardan Araplara, Endülüslüler sayesinde de İspanya üzerinden Avrupa’ya yayılmıştır. Arap ve Avrupa el yazması kitaplardan sonra, İspanyol Lucena’nın ilk basılı satranç kitabında (1497) satrancın o zamanki yeni kuralları açıklandı. O zamandan bugüne kadar, satranç oyununun kuralları değişmeden gelmiştir. İspanya’dan sonra, İtalya, Fransa, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya’da satranç hızla yaygınlaştı. 15. yüzyılda İspanyol Lucena, 17. yüzyılda İspanyol El Greco, 18. yüzyılda Fransız Philidor’un satranç kitapları vardır. 19. yüzyıl sonlarında satrancın büyük yıldızları belirdi: Anderssen, Morphy, Rubinstein ve Steinitz. 1850’lerden başlayarak, güçlü oyuncuların katıldığı turnuvalar yapıldı. Sonunda, 1886’da o zamanın en kuvvetli iki satranç oyuncusu arasında, ilk dünya satranç şampiyonluk karşılaşması oynandı: Steinitz ve Zukertort. Steinitz bu maçı, 10 galibiyet, 5 beraberlik ve 5 yenilgi (+10 -5 =5) alarak kazandı. |
III. Anlatım Yaygın bir inanışa göre, Brahman Sissa (Dogu kaynaklarında Dehroğlu Safa) adında bir bilge, boş zamanlarını tavla oynamakla geçiren hükümdarı Balhait’i hem eğitmek hem de eğlendirmek için bir savaş oyunu buldu (M.S.5.yy). Bu oyunun yapısını aynen Hind ordusundan aldı. O zamanki Hind ordusu 4 kısımdan oluşuyordu: 1-Filler 2-Atlılar 3-Savaş arabaları Brahman Sissa, sankrit dilinde “4” demek olan (çatur) sözcüğüyle “kısım” anlamına gelen (anga) sözcüğünü birleştirerek yeni bulduğu savaş oyununun adını koydu: Çaturanga Daha sonra Avrupa’da satranç en yaygın ve uluslararası şeklini bulmuş ve kuralları son ve kesin biçimini almıştır.
|
|
Bayanlar Türkiye Şampiyonları
| Muzaffer Onaran | 1971 |
| Linda Çakır | 1972 |
| Gülümser Yılmaz | 1973 |
| Gülümser Yılmaz | 1974 |
| Gülümser Yılmaz | 1975 |
| Gülümser Yılmaz | 1976 |
| Gülümser Yılmaz | 1977 |
| Gülümser Yılmaz | 1978 |
| Gülümser Yılmaz | 1979 |
| Joan Arbil | 1980 |
| Gülümser Yılmaz | 1981 |
| Gülümser Yılmaz | 1982 |
| Gülümser Yılmaz | 1983 |
| Gülümser Yılmaz | 1984 |
| Nimet Yardımcı | 1985 |
| Gülümser Yılmaz | 1986 |
| Nilüfer Çınar Çorlulu | 1987 |
| Nilüfer Çınar Çorlulu | 1988 |
| Nilüfer Çınar Çorlulu | 1989 |
| Nilüfer Çınar Çorlulu | 1990 |
| Nilüfer Çınar Çorlulu | 1991 |
| Nilüfer Çınar Çorlulu | 1992 |
| Sevinç Dalak | 1993 |
| Fatmanur Öney | 1994 |
| Fatmanur Öney | 1995 |
| Emine Şanlı | 1996 |
| Burcu Korkmaz | 1997 |
| Emine Şanlı | 1998 |
| Nilüfer Çınar Çorlulu | 1999 |
| Nilüfer Çınar Çorlulu | 2000 |
| Nilüfer Çınar Çorlulu | 2001 |
| Betül Cemre Yıldız | 2002 |
| Betül Cemre Yıldız | 2003 |
| Betül Cemre Yıldız | 2004 |
| Betül Cemre Yıldız | 2005 |
| Betül Cemre Yıldız | 2006 |
| Zehra Topel | 2007 |
